Yıldırımdan korunma, prensip olarak yıldırım darbesini yakalayacak bir ya da birden çok tercih edilebilir nokta oluşturarak bu darbe akımını düşük özdirençli malzemeler kullanarak güvenli bir şekilde toprağa ileterek sönümlemektir. Bu sistem ile yıldırımın yakalanarak toprağa iletilip sönümlemesi sırasında korunması planlanan yapıya zarar vermemeyi sağlamaktadır.
Basit yakalama çubuğu 1753 yılında Benjamin Franklin tarafından bulunmuştur. Bu sistem 2 ila 8 metre arasında bir çubuğun yüksek bir konuma yerleştirilmesi ve en az iki adet iniş iletkeni ile iki adet topraklama çubuğuna bağlanmasından oluşur.
Franklin Çubuğunun koruma menzili (yarıçapı) bulunduğu noktanın 30 metre çevresi ile sınırlıdır.(Yıldırımdan korunma seviyesi IV, yükseklik 60 m).
Bu sistemler daha çok pilon direkleri, bacalar, tanklar, su kuleleri gibi küçük yapıların korunmasında kullanılır.
Kafes Sistemleri ile Yıldırımdan Korunma:
Bu sistem Faraday Kafesi sisteminden türemiş, korunacak yapının çatısını ve duvarlarını iletkenler ile sararak düşme riski olan yıldırımı toprağa ileterek sönümlemek prensibi üzerine kurulmuş yıldırımdan korunma sistemidir.
Hava terminalleri çatının uç noktalarında konumlandırılmıştır. İniş iletkenleri çatının altında konumlanmış çember şeklindeki iletkenlere bağlı olarak topraklama sağlamaktadır. Kafes aralığı koruma sağlanacak alanın özelliğine göre 5 ila 20 metre mesafe ile konumlandırılır.
Düşen yıldırımın büyük kısmı düştüğü noktaya en yakın olan iniş iletkenleri tarafından toprağa iletilerek sönümlenir.
Bu sistem sadece kurulu olduğu yapıyı korumak için yapılır.
Katener Telleri Sistemi ile Yıldırımdan Korunma:
Bu yıldırımdan korunma sistemi, kafes sistemine benzer bir prensip kullanır. Kafes sistemindeki gibi birçok iniş iletkeninden oluşur fakat farklılık olarak korunacak yapıdan belirli bir uzaklıkta kurulur. Bunun nedeni ise korunması istenen yapının direk yıldırım ile temas etmesine engel olmaktır.
Yapı üzerinde konuşlandırılmış Katener Teller indirme iletkenlerine bağlanarak yıldırımı topraklamasını yaparak sönümlemesi içindir. Tellerin boyutları ve teller arasındaki mesafeler Kafes Sistemi kurallarına göre hesaplanır.
Bu koruma sistemi projelendirme ve montaj sırasında ek mekanik çalışmalar (direk malzemelerinin direnci, toprak basıncının sınıflandırılması, rüzgar ve hava koşullarına dayanım vs ) gerektirmektedir.
Bu tip koruma sistemleri çoğunlukla açık arazilerde korunması gerekli mimari yapılar ya da riskli depolama alanları olmadığında kullanılır.
Paratoner ile Yıldırımdan Korunma
Paratoner Nedir?
Paratonerin Türkçe adı yıldırımsavardır. Yıldırımsavar, havadaki elektrik yükünü, toprağa aktarmayı sağlar. Yıldırımdan korunmayı sağlayan paratoner, çok önemli bir araçtır ve insanları can ve mal kaybından korur.
Yıldırımlar, en temel mantık ile, iki bulutun sürtmesi ile aralarında olan elektron boşalması etkisi ile oluşan şimşeklerin, elektron alışverişi yapması sonucu oluşur. Yıldırımlarda elektrik yükü çok fazladır ve direkt temaslarında çok büyük zarar verebilirler.
Bu noktada paratoner bizleri korur.
Paratoner Nasıl Yapılır?
Paratoner, iletken bir tel, ucu sivri olan iletken bir çubuk ve metal bir levhadan oluşur. Paratoneri oluşturan bu malzemelerden iletken levha, toprakta bulunur. Sivri uçlu olan iletken çubuk ise, nereyi korumak istiyorsanız oraya monte edilir. Caminin minaresi, gökdelenin en üst bölümü, binanın çatı kısmı gibi. Toprağa gömülü olan metal levha ile, sivri uçlu iletken çubuk arasında bağlantı yapılır. Yıldırım etkisini, paratoner bu sayede toprağa iletir. İşte paratonerin yapılışı bu şekildedir.
Elta Mühendislik olarak uzman ekibimiz ile , paratoner, faraday kafesi, parafudr vb. işlerini, büyük bir titizlikle gerçekleştiriyoruz. Yıldırımdan korunma sistemleri için bizimle iletişime geçerek, konu ile alakalı detaylı bilgi alabilirsiniz.